Dikmen Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Ulusalcı yazarlar ‘Türkiyeli’ edebiyatçılar ile dalga geçti: Açıklamayı Mungan yapsın

Yazar Ahmet Yıldız, Öcalan’ın açıklamasındaki “kültüralist çözümler olanaksızdır” ifadesine atıfta bulunarak, Türkiyeli yazarlar ve Türkçe edebiyat yayınevlerinin de kendini feshedip feshetmeyeceğini sorguladı.

“`html

Öcalan’ın Açıklamaları ve Edebiyat Dünyasına Yansıması

PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ın uzun zamandır beklenen ifadeleri, Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri tarafından kamuoyuna aktarıldı. Öcalan, “PKK’nın varlığı sona ermiştir. Örgüt kendi kendini kapatmalıdır. Ayrı ulus-devletlerin, federasyonların veya özerklik çabalarının kalıcı çözüm yolları olmadığını belirtmek gerekir.” şeklinde bir değerlendirme yaptı.

Öcalan, açıklamalarında “Aşırı milliyetçi yaklaşımlar ve onlara bağlı olan; ayrı ulus-devlet, federasyon gibi çözümler, toplumsal yapı açısından tatmin edici yanıtlar verememektedir. Kimliklerin saygı görmesi, özgürce ifade edilebilmesi ve demokratik anlamda örgütlenebilmesi, ancak gerçek bir demokratik toplum ile siyasi alandaki varlıkla mümkündür.” ifadelerine yer verdi.

Açıklamanın ardından çeşitli tepkiler yükselmeye başladı. Gerçek Edebiyat yazarı Ahmet Yıldız da konuyla ilgili bir yazı yazdı ve ‘Türkiyeli’ olarak tanımlanan edebiyatçılara dikkat çekti.

Yıldız, “PKK’nın tasfiyesi talep edilen bildiride yer alan ‘kültüralist çözümler’ ifadesinin gerçekçi olmadığını belirtirken, ‘Türkiyeli’ edebiyatçılar ve Türkçe edebiyat yayınevlerinin de kendilerini feshedip etmeyeceklerini sorguladı” diyerek, bu yayınevleri ve yazarlar adına Murathan Mungan’ın bildiriyi okuması gerektiğini vurguladı.

Ahmet Yıldız’ın yazısında şu ifadelere yer verildi:

“Bizim kuşak, yüzyılın başındaki tarihi gelişmeler ve değişimleri (Avrupa’daki sanat hareketleri, Rus devrimleri, Çin ve Hindistan devrimleri) hayranlıkla izlerdi. O dönemlerde yaşayanları ne kadar şanslı gördüğümüzü hatırlıyorum.”

“Ancak son gelişmelerle, adı henüz konmamış olsa da yeni bir çağa girdiğimizi teslim etmek zorundayız. Büyük bir alt üst oluş yaşanıyor ve bu durum bir rüya gibi gözümüzün önünde gelişiyor.”

“Yeni çağ, dünyayı yöneten güçlerin karnındaki rahatsızlık nedeniyle ortaya çıkmış gibi görünüyor. Trump’ın yönetimi altında ABD’nin, uluslararası ilişkilerdeki rolü büyük bir dizi krizin kaynağı haline geldi.”

“Doğu ile Batı arasındaki çatışmaların artışı, PKK’nın kurucusunun bildirisinin getirdiği belirsizlik, Türkiye’nin geçmişten kaynaklanan belirsizliklerin üstesinden gelmesini gerektiriyor.”

TERÖRÜN KÜLTÜREL BAĞLARI
Terör örgütü, neoliberalizmin etkisi ve bunun arkasında yatan yabancı desteklerin kışkırttığı ‘çokkültürlülük’ argümanından beslenmiştir.

Türk edebiyatı üzerine son otuz yılda yapılan eleştiriler, bu dönemde yetişen yazarların kalitesizliğini ve Türk halkına uygun büyük sanatçıların neden yetişmediğini anlamamıza yardımcı oluyor. Bu yapılar, Türk halkının kültürel ve sanatsal gelişimini engellemek üzere kurulmuştur.

Ayrıca, edebiyatımızın bazı temsilcilerinin Türk edebiyatı adına çıkan saldırılara karşı sessiz kalması ve eleştiren genç sanatçıları kötüleme eğiliminde olmaları düşünülmelidir.

TÜRKİYE’NİN KABUS YILLARI
Bir dönem Türkiye’nin kabus yılları olarak adlandırılan süreç, terörün tırmandığı yıllara denk gelmiştir. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi, bu sürecin akamete uğramasını sağlamıştır.

Türkiye’nin artık bu prangalardan kurtulması, iç dinamiklerine daha fazla odaklanmasına ve yeni yönelimler geliştirmesine neden olacaktır. Ekonomik kaybın son bulması, toplumun tüm kesimini mutlu edecektir.

Sonuç olarak, PKK’nın kurucusunun yaptığı açıklamalar, adeta Türkiye’nin edebiyat sahnesinde de önemli soruları gündeme getiriyor. Bu bağlamda, ne kadar derin tartışma olursa olsun, ‘Türkiyeli’ yazarların ve yayınevlerinin bu mesajı alıp almayacakları merakla bekleniyor.

“`