Google ücret ödemek zorunda kalacak! Uzman avukat: Dijital Telif Yasası bir başlangıç olmalı
8 mins read

Google ücret ödemek zorunda kalacak! Uzman avukat: Dijital Telif Yasası bir başlangıç olmalı

İnternet dünyasında, içerik paylaşımı ve dijital telif hakları arasında dengeyi bulmak giderek zorlaşıyor. Sosyal medyada telifsiz kısa video yüklemek suç mu? İnternette paylaşım yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor? gibi sorular kullanıcıların kafasında soru işareti yaratıyor. Doç. Dr. Yıldırım Keser, “Dijital Telif Yasası bir başlangıç olmalı!” diyerek düzenleme ile ilgili merak edilen ayrıntılarını posta.com.tr’den Elif Bayram’a anlattı.

Türkiye’de Dijital Telif Yasası henüz hayata geçmediği için, Google başta olmak üzere arama motorları yayıncılara telif ödemesi yapmıyor. Yasa teklifi meclisten geçtiğinde Google, Facebook gibi dijital mecralar içerik üreticilerine telif ücreti ödemek zorunda kalacak.

‘KAMUOYUNDA ÇOK CİDDİ BİR TALEP VAR’

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, Dijital Telif Yasası ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, “Kamuoyunda çok ciddi bir talep var. Bu talep, bir an önce telif yasasının yapılması ve mevcut kanunun güncellenmesidir” dedi.

Yayman, “Bütçe görüşmelerinden sonra Google ile masaya oturulacak” diyerek şu ifadeleri kullandı:

Üzerinden 70 yıl geçmiş olan bir kanundan bahsediyoruz. Bunun yeniden düzenlenmesi konusunda toplumsal bir ihtiyaç var. Bu konuda emek üreten, içerik üreten insanların ihtiyaçları var. Biz TBMM Dijital Mecralar Komisyonu olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

‘GELİRLERDEN PAY ALMALARINI SAĞLAYACAK’

Konu ile ilgili Posta.com.tr’ye konuşan Fikri Mülkiyet Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Yıldırım Keser, Dijital Telif Yasası Yasası ile içerik üreticilerin şartları oluştuğunda Google ve Facebook gibi sağlayıcıların elde ettiği gelirlerden pay alma imkanına sahip olacaklarını belirtti.

Doç. Dr. Keser, mevcut yasal düzenlemenin yetmiş yılı aşkın süredir yürürlükte olduğunu belirterek, “Zaman içerisinde çeşitli değişiklikler yapılmışsa da bu yasal düzenlemeyle günümüzde yaşanan birçok sorunun çözümü sağlanamamaktadır. Mevcut yasal düzenlememiz 5486 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu yaklaşık yetmiş yılı aşkın süredir yürürlüktedir” dedi.

İçerik üreticilerinin haklarının korunması için hukuki düzenlemelerin yapılması gerekliliğini vurgulayan Doç. Dr. Keser, “Dijital Telif Yasası, 5846 sayılı Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu’nu tümüyle yürürlükten kaldırmamakta ve büyük değişiklikler getirmemektedir. Google, Facebook, YouTube gibi çevrimiçi bilgi dağıtımı yapan sağlayıcılar içerik üretmezler. İçerikleri üreticilerinin ürettiklerini paylaşırlar. Bu sağlayıcılar bu faaliyetlerinden dolayı gelir elde etmektedir. Elde edilen bu gelirden de içerik üreticileri herhangi bir pay almamaktadır. Dijital Telif Yasası ile içerik üreticilerin şartları oluştuğunda Google ve Facebook gibi sağlayıcıların elde ettiği gelirlerden pay alma imkanına sahip olacaklar” diye konuştu.

VİDEO GELİRİ DAVA KONUSU OLDU

İnternet dünyasındaki telif hakkı sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Japonya’da iki genç 50’den fazla filmin yaklaşık 10 dakikalık özetlerini video paylaşım sitelerine yükledi. Bu özetler 10 milyondan fazla izlenince gençler oturdukları yerden 7 milyon yen reklam geliri kazandı. 50 bin dolara denk gelen bu gelir dava konusu olunca iki genç “izinsiz” video yükledikleri için 3,6 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildi.

Doç. Dr. Keser, internete telifsiz görüntü yükledikleri için 3,6 milyon dolar tazminata mahkum olan iki gencin yaşadıklarıyla ilgili hukuki anlamda nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlattı:

Sinema eserlerinin alıntılanarak paylaşımı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince suç teşkil eden fiillerdendir. Ayrıca özel cezalandırıcı parasal yaptırıma tabi kılınmıştır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 68. maddesinin I. fıkrası gereğince “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.

‘TAZMİNAT ÖDEMESİ GEREKEBİLİR’

Doç. Dr. Keser, “Zarar görenin tazminat talep edebilmesi için uğradığı zararın varlığını ispat etmesi gerekir” diyerek Japonya örneğine dikkat çekti:

Japonya’ da olduğu gibi ülkemizde de uğranılan zararın varlığını ispat etmenin tam olarak mümkün olmadığı durumlar olduğu gibi zarar verenin elde ettiği menfaatten daha az tazminat ödemesi de söz konusu olabilir. Bunun nedenleri her somut olayda farklılık arz etmektedir. Kimi zaman zarar görenin kusuru tazminattan indirim sebebi olurken kimi zaman zarar verenin yaptığı masraflar zarar veren lehine hükmedilecek tazminattan indirim sebebi olabilir.

‘ESER TÜRLERİ DEĞİŞTİ, YENİDEN DÜZENLENMELİ’

Doç. Dr. Keser, Dijital Telif Yasası ile sözlerine şöyle devam etti:

Fikir ve Sanat Eserleri kapsamında korunan dört farklı eser kategorisi mevcut. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz: “İlim ve edebiyat”. “musiki”, “güzel sanatlar” ve “sinema eserleri” Sıraladığımız eser türlerinin tamamının mecraları değişti ve her biri internette yerini aldı. Bu nedenle de yetmiş yılı aşkın süredir yürürlükte bulunan mevcut kanun bu köklü değişim dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.

DİJİTAL TELİF YASASINDA YAPAY ZEKA

Mevcut Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu’nun dijital döneme uygun hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Keser, “Kısa zamanda olabilecek büyük hak kayıpları” riski dikkate alınarak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Avrupa Birliği Dijital Tek Pazarda Telif Hakları Yönergesi’nde online platformlarda filtreleme yükümlülüğü açıkça düzenlenmiştir. Bu düzenleme esas alınarak günümüz teknolojik gelişmeleri ve yapay zeka kullanılarak hak ihlâli bildirimlerine ilişkin en kısa sürede gerekli filtreleme işlemleri yapılarak dijital ortamdaki hak ihlallerinin önüne geçilmelidir” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Keser, “İnternet bilgi dağıtımı sağlayıcılarının eser sahipleri ve icracı sanatçıları aydınlatma yükümlülüğü de açıkça düzenlenmelidir. Mali haklara ilişkin sözleşmelerin ve tasarrufların yazılı olarak yapılma zorunluluğu kaldırılmalı ve günümüz koşullarında sanal ortamda yapılabilmesi yasada açıkça düzenlenmelidir” dedi.

‘EN KISA SÜREDE YÜRÜRLÜĞE GİRMELİ’

Doç. Dr. Keser, Dijital Telif Yasası’ndaki son durumu değerlendirdi:

“Dijital Telif Yasası şu an tasarı aşamasında. En kısa sürede yürürlüğe girmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, eser sahibinin mali ve manevi haklarından tamamen ya da kısmen mahrum kalması adalet duygusuyla bağdaşmadığı gibi özgün eserlerin ortaya çıkmasına da engel olan önemli bir nedendir.”

Dijital Telif Yasası’nın içerik üreticilerinin haklarını koruyacağını ifade eden Doç. Dr. Keser, “Dijital Telif Yasası bir başlangıç olmalı ve devamında mutlaka halen yürürlükte olan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda köklü değişiklikler yapılmalıdır. Yapılacak yasal düzenlemede çevrimiçi bilgi dağıtımı yapan sağlayıcılara filtreleme yükümlülüğü getirilmeli ve haksız paylaşımlarla hak ihlâli yapanların fiillerinde sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler getirilmelidir” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir